Yatırımcı Arıyorum

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü

5 Aralık 1934 senesi, kadının seçme ve seçilme hakkını elde ettiği Türkiye’nin ve Türk kadının en önemli günü. Fransız kadınları seçme ve seçilme hakkını ancak 1944 yılında elde etmiş. Türk kadını siyasete ve toplum hayatına, ekonomik hayata teşvik ve dahil edildiğinde dünya kadınlarının henüz söz hakları bulunmuyordu.

Türkiye’de kadının sosyal hayatın içindeki rolünün anlaşılması, anne ve eş kimliği ile değerinin korunmasına gayret edilirken, iş yaşamındaki istihdamının artırılması iş hayatının tüm sektörlerinde aktif olmasını teşvik etmek amacı ile İŞKUR, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir.

Atatürk, 1916 yılında kadının toplumdaki yeri ve hakları konusunu irdelemeye başlamıştır. 1923 yılındaki Konya konuşmasında Türk kadını ile ilgili düşüncelerine yer verir. ’ Dünyada hiçbir kadın Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi zafere götürmekte Anadolu kadını gibi hizmet verdim diyemez. Belki erkeklerimiz düşmanın karşısında durmuş fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun kaynaklarını kadınlarımız işlemiştir.’

Atatürk kadının eğitimli, kültürlü olmasını toplum hayatında, iş yaşamında yer almalarını istemiş gerekli siyasal ve hukuksal tedbirleri almış.

Kadının toplumdaki yerinin geliştirilmesi denilince öncelikle kız çocuklarının eğitimi geliyor akla. Kız çocuklarının okumasını teşvik etmek ve yardım etmek amacı ile çeşitli dernekler kurulmuş, yasal düzenlemeler yapılmış.

Türk Kadın haklarının ve toplumdaki yerlerinin tarihçesine bir göz gezdirmekte yarar var. 1843 yılında, ilk kez Tıbbiye Mektebi bünyesinde ebelik eğitimi alarak sosyal hayatın içindeki ilk yerlerini almaya başlamışlar. 1847 yılına gelindiğinde kız ve erkek çocuklarına eşit miras hakkı tanınmış. 1856 Türk kadınının hayatında çok çok önemli bir yıl, Osmanlı topraklarında kadınların cariye olarak alınıp satılmaları yasaklanır böylece kölelikten kurtulurlar.

1858 senesinde kız Rüştiyeleri açılır ve miras yolu ile mülkiyet hakkı kazanırlar. Sene 1869 kadınların eğitimine zorunluluk getiren Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayımlanır ardından 1871 yılında Kız Öğretmen Okulu açılmış.

1913 yılına gelindiğinde kadınlar ilk kez memur olma hakkını elde ettiler, 1914 yılında kadınlar için ilk yüksek okul açıldı ve 1922 de bilim insanı olmaya da hak kazanırlar 7 kız öğrenci Tıp Fakültesine kayıt olur.

1990 yılına gelindiğinde Medenî Kanunda değişiklik yapılarak kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan 159.Madde iptal olur. Şiddete uğrayan kadınlar için kadın konuk evleri faaliyete girer. Kadının Statüsü ve Sorunları Başkanlığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olarak kurulur.

Türkiye’de kadınlar aktif olarak siyasal ve ekonomik yaşamın içindedirler, kız çocuklarının eğitimlerinin tamamlanması meslek sahibi olmaları gelir elde eden hayatlarını idare edecek ve yönetecek özgürlüğe kavuşmaları ile eksikliklerin giderilmesi için sivil ve resmî kurum ve kuruluşlar büyük gayret içindedirler.

Askerlik mesleği, polislik gibi erkek mesleği olarak görülen mesleklerde kadınlarımız büyük başarılar göstererek her geçen gün her alanda iş yaşamına dahil olmakta, sayıları her geçen gün artmaktadır. Her gün basında kadına şiddet konusunu işleyen haberler yayınlansa da Türk toplumunun geneli çağdaş eğitimli kadınlar olarak iş yaşamının içindeler ve kız çocuklarının eğitimine verilen önem ile bu tür sorunların önüne geçilmeye büyük çaba harcanmaktadır. 1985 yılında Birleşmiş Milletler ile Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi imzalanmış. Kadın birlikleri, kadın dernekleri yardım faaliyetlerini sürdürüyorlar.

2016 yılındaki İstatistik verilerine göre, kadın nüfus 39 Milyon 771 bin 221 kişi olarak belirtilmekte, kadın istihdam oranı erkeklerin istihdam oranının yarısı kadar. Eğitim durumlarına göre kadınların iş gücüne katılma oranı daha yüksek bulunmuş.

Kadınlara tanınan haklar üzerinde durulması hep bir pozitif yönde gelişme gibi görülse de aslında kadının toplumdaki pozitif yönde ki ayırımcılığını da ortadan kaldırarak erkekle toplumda eşit sorumluluk almasını sağlamakta. İşlenen bir suç var ise kadın da erkekler gibi yargılanarak suçlarının cezasını çekmektedir.

Kadın toplum yaşamında erkek ile eşit hak ve sorumluluk üstlenmektedir yasalar bu yönde düzenlenmiş eğitim çalışmaları ve meslek edindirme çabaları ile toplum yaşamında ki rolleri iyileştirilmeye ve eksiklikler giderilmeye çalışılmaktadır.

Gerçekleştirilen bilimsel çalışma sonuçlarına göre kadın, 1950 yıllarından itibaren yoğun şekilde iş yaşamı içinde yer almaya başlar. Günümüze gelindiğinde İŞKUR açıklamalarına göre, Türkiye’de kadının iş yaşamına katılma oranı yüzde 23’ten yüzde 32’ye istihdam oranı ise yüzde 28’e yükselmiş. 2023 hedefleri doğrultusunda yüzde 41 gibi bir rakama ulaşılması bekleniyor.


Yatırımcı Arıyorum

kobi vadisi

Yorumunuz