Yatırımcı Arıyorum

Küçük İşletmelerin Karşılaştığı Finansal Zorluklar

İşletmelerin Yaşadığı Finansal Problemler

Girişimciler, tutkularını işe dönüştürmeyi başaran kişiler olarak da tanımlanabilir. Öncelikli olarak harika fikirlerini bir işletmeye haline getiren girişimciler işin ilk aşamasında küçük bir işletmeye sahip olurlar. Küçük bir işletmeyi yönetmek ise düşünüldüğü kadar kolay bir iş değildir. Her ne kadar harika bir fikriniz, müşterilerinizden aşırı talep gören ürünleriniz de olsa, küçük bir işletmeyi yönetmenin finansal zorlukları son derece hızlı bir biçimde artabilir. Girişimciler, bu tür zorluklara karşı hazırlıklı olduklarını iddia etseler de zorluklara karşı yeni çözümlere sahip olmaları daha da büyük önem kazanır.

Biz de Kobi Vadisi olarak, siz girişimciler için daha doğrusu küçük işletme sahiplerinin karşılaştığı en büyük zorlukları ve bu zorlukları nasıl çözebileceğiniz ile ilgili bilgiler vermeye çalıştık. Bu itibarla yaşanan en büyük zorlukları 9 madde de sizin için sıraladık.

Küçük İşletmelerin Sıkça Yaşadığı Sorunlar

1- Nakit Akış Azlığı: Finansal sağlığın en büyük ve en güvenilir göstergesi nakit akışıdır. İster işe yeni başlayın isterseniz işinizi uzun yıllardır yapıyor olun işletmenin başarısı doğrudan nakit akışına bağlıdır. Nakit akışı genel olarak işletmenize giren ve çıkan para miktarını ölçer. Nakit akışında görülen tutarsızlık bir işletmenin başarısız olmasının ana nedeni olarak karşımıza çıkar

Nakit Akış Azlığına Çözüm: İşletmenize giren nakitten daha fazla nakit çıkışınız bulunuyorsa bunun anlamı nakit akışınızı artırmanız gerektiğidir. Nakit akışınızı, alacaklarınızı daha iyi yöneterek artırabildiğiniz gibi, kredili müşteri sayınızı sınırlandırabilirsiniz. Daha hızlı ödeme almak için kredi koşullarını değiştirme yoluna gidebilirsiniz. Nakit akışınızı arttırmanın bir diğer yolu da envanterinizi daha iyi yönetmektir. Elinizde bulunan envanter miktarını sınırlayarak ya da azaltarak işletmede daha fazla nakit akışına sahip olursunuz. Ancak bu konuda esas çözüm, nakit akışı yönetim süreçlerini uygulamak ve yönetmektir. İşletmelerde Nakit Akışını Geliştirmek İçin İpuçları

2- Yetersiz Pazarlama ve Reklam

İşletmeniz için para kazanabilmeniz için insanların işletmenizden ve ürünlerinizden haberdar olması en önemlisi işletmenizi bilmeleri gerekir. Bu bilinirliliği yani markanızı bilinir kılmak için bir pazarlama planınızın yanında reklam planınızda olmalıdır. Pazarlama ve reklam birbirinden farklı unsulardır. Pazarlama bir ürün ya da hizmeti daha iyi oluşturmak için piyasayı araştırır, reklam ise ürün ya da hizmeti satın alan müşterinin dikkatine sunar. Teknolojinin ve dijitalleşmenin hızla gelişip arttığı dünyada sosyal medya hem pazarlama alanında hem de reklam alanında önemli bir rol oynar. Bu bakımdan sosyal medya kullanmayı ve reklam yapmayı biliyorsanız, şahane ama bilmiyorsanız yapan birini bulmanız gerekir.

3- Bütçeye Uymamak: Girişimcilerin büyük çoğunluğu işe başlarken işletmeleri için bir bütçe oluşturur ve bütçe üzerinde de uzun süre çalışmasına rağmen pratikte bu bütçeyi uygulamaz. Oysa sağlam bir iş planı ve bütçe işletmenizde işlerin harika gitmesine yardımcı olabilir. Tabii bütçeyi ve iş planını doğru şekilde kullanırsanız. Bütçenizin statik olmamasına dikkat edin ve finansmanınızın ne kadar açık ya da kapalı olduğunu belirlemek için bütçeyi kılavuz olarak kullanın. Geliri ve işletme giderlerini gerçek zamanlı olarak etkili bir şekilde yönetmenize yardımcı olan bütçe aynı zamanda size sağlam bir plan sunar.

4- Sermaye Azlığı: İşletme sermayesi bir diğer ifade ile öz kaynak nakit akışı kadar bir işletme için önemlidir. Gerekli sermayeniz olmadan işinizi büyütmek ve yatırım yapmak zordur. Yeterli sermaye sahibi olmak, küçük işletmelerin karşılaştığı en büyük zorluklardan birisidir. Bazı işletme sahibi melek yatırımcılar bulsa da işletme sahiplerinin büyük çoğunluğu yatırımlarına banka kredisi kullanarak başlar.

5- Beklenmeyen Giderler: Bütçeniz hazır ve düzenli olarak izliyor ve gerekli yerlere harcıyorsunuz. Ancak bu bile bazı zamanlarda yeterli olmayabilir. Ne kadar dikkatli olursanız olun beklenmeyen giderlerle karşılaşmanız ihtimal dahilindedir. Bu nedenle beklenmeyen giderler, en dikkatli finansal planlamaları bile etkiler. Beklenmedik giderlere hazırlıklı olmanın en iyi yolu bütçenizin %10’u kadar bir miktarı bütçenizde ayırın.

6- Vergiler: Küçük işletme olsanız da sorumlu olduğunuz birçok vergi bulunur. Yıl içinde kazanılan karlar üzerinden vergi ödersiniz. Bu gibi giderlerinizi doğru takip etmek için bir mali müşavirle anlaşmanız yerinde bir tercih olur. Ayrıca çalışanlarınızın SGK ödemeleri ve maaşlarını da düzenli biçimde yatırmanız gerekir. Aksi halde cezai durumla karşı karşıya kalabilirsiniz.

7- Bürokratik İşlemler: Harika bir fikriniz ya da tutkunuz için başladığınız işinizde tekrarlayan görevler ve yığınla evrak işi bürokratik işlemlerle uğraşırken işinize konsantre olmadığınızı fark ettiğiniz de hem kar marjınızı azaltır hem de enerjinizi harcarsınız bu işler için birini tutmak iyi bir fikir olabilir. Örneğin bir muhasebe elemanı gibi.

8- En iyileri İşe Alma ve Elde Tutma: Kriz sırasında kaliteli çalışanları uygun bir bütçe ile işe almak ve elde tutmak küçük işletmeler için oldukça zordur. Küçük işletmeler, genel olarak daha yüksek maaş ve daha büyük şirketlerle yarış içindedir. Ayrıca yeni çalışanları işe almak maliyetli bir iştir bu yüzden elemanların işinize uygun olduğundan emin olmanız gerekir. Çalışan sadakatini sağlamak için onlara destekleyici bir ortam, yüksek maaş ve iyi avantajların yanında kariyerlerinde ilerleme fırsatı sunmanız çalışan sadakati konusunda yardımcı olur.

9- Tutkunuzu Korumak: Girişimcilik bir nevi tutkuyla ilgili bir durumdur. Tutkunuzu işletmeye döndürdüğünüzde de zorluklar ne olursa olsun tutkunuzu koruyabilmeniz önemlidir. Tutku seviyeniz düştüğünde gelir seviyenizde düşer. Böyle zamanlarda diğer işletme sahipleri ile aktif bir iletişim içinde olmanız işinizi neden kurduğunuzu hatırlamanıza yardımcı olur. Ayrıca yeni bir ürün ya da hizmet geliştirmek tutkunuzu ateşlerken gelirinizi de arttırmaya katkı sağlar. Tükenmişlik sendromu yaşama ihtimalinizi önlemek için günlük görevlerinizi sizin yerinize yapacak bir elemanı işe alabilirsiniz. Böylece uzun çalışma saatlerinizi tutkunuz üzerinde çalışmaya harcayabilirsiniz. Her şeyden önemlisi ise sizi iş kurmaya iten nedenleri arada sırada kendinize hatırlatmak için vakit ayırmalısınız. Tutkunuzu canlı tutar ve size daha fazla gelir sağlar. Aklınızdan küçük işletmelerin karşılaştığı zorlukları atlatabileceğini çıkarmayın.

İşletmeyi Başarılı Bir Şekilde Büyütmek

Küçük işletmeler, ekonomileri canlandıran, kullanıcılara mal ve hizmet sağlayan ve yeni tarz işlerin yaratılmasına destek verir. Ülkemizde küçük işletmeler tüm işletmelerin %90’ından fazlasını oluşturur. Bu yönleri ile de küçük işletmeler istihdam konusunda da etkin bir rol oynarlar. Ancak küçük işletmeler tutkunuzu ayakta tutmanın bir yolu olup, bir ekonomiyi beslemek gibi bir misyonları bulunmayabilir. Küçük bir işletme sahibi olmak herkesin hayali iken, küçük işletme sahiplerinin karşılaştığı bir dizi zorluklar da bulunur. Bu zorluklara hazırlık olmanız küçük işletmenizi büyütmek ve sürdürülebilir olması için uzun bir yol kat etmeniz anlamına gelir. İşletmelerde Büyüme Çeşitleri Nedir?


Yatırımcı Arıyorum

kobi vadisi

Yorumunuz