İşyerini Koruma Yöntemleri
Bir işletme sahibi olarak, riski sınırlamak ve işinizi sorunsuz bir şekilde devam ettirmek için elinizden gelen her şeyi yapmak, sizin sorumluluğunuzdadır. İşyerinin itibarını korumak, çalışanlar arasında düzeni sağlamak zorundasınız.
İşletmeyi kurmak kadar, iş piyasası içinde onu korumak da çok önemlidir. İşletmenizin piyasada var olması için bazı davranışları uygulamalı, bazı davranışlardan ise kesinlikle uzak durmalısınız. Piyasadaki yüz binlerce işletme arasında, varlık korumak hiç de kolay değildir. Bunun için her şeyde özenli olunması gerekmektedir.
Küçük İşletmenizi Korumak İçin Ne Yapmalısınız?
Bin bir güçlükle kurduğunuz ve piyasadaki rakiplerin arasında varlığınızı göstermeniz açısından, savaş verdiğiniz işletmenizi nasıl korumalısınız? Yapmanız ve yapmamanız gereken şeyler neler? İşte size 5 ipucu.
İşletmeyi Tehlikeye Atacak Davranışlardan Uzak Durmak
Her şeyden önce işletmenizin imajını korumanız çok önemlidir. Takdir edersiniz ki artık her şey sosyal medya aracılığı ile anında dünyaya duyuruluyor. Hiçbir şey gizli kalmıyor. Özellikle iş dünyasının bazı hataları affetmediğini göz önüne alarak, hem sizin hem de çalışanlarınızın, işletmenizin itibarını tehlikeye atacak davranış ve eylemlerden uzak durması gerekmektedir.
Üretim ya da hizmet sektöründe iseniz çok daha dikkatli olmanız gerekir. Hizmetlerinizi satın alanların, kullananların ve çalışanlarınızın sağlıkları ile canlarını tehlikeye atacak davranışlardan da uzak durmalısınız.
Başkalarına hakaret etmek ve iftira atmak gibi davranışlardan uzak durmalı, iş ahlakına uymayan kişiler ile iş yapılmamalıdır. Aksi takdirde işletmenizin zarar etmesine hatta kapatılmasına bile neden olabilirsiniz.
Özetle:
- İş ahlakına uymayan davranışlarda bulunmayın
- İnsanların sağlıklarını ve canlarını tehlikeye atmayın.
Avukat İle Anlaşma Yapmak
Bir işletmenin kuruluşundan, işletme faaliyetlerinin sona erdirilmesine kadar her iş, yasal denetimlere dâhildir. Faaliyet döneminiz süresince hatalı üretim, çalışana ya da müşteriye karşı hatalı davranış ya da haklarını alamamak gibi durumlarda, işletme sahiplerine karşı dava açılması büyük olasılıktır.
Ticari kanunlar konusunda bilgi sahibi bir avukat, işletmenizin tüm yasal haklarını korumak için açılan davalarda sizin adınıza yetkili olacaktır. Bu yüzden, bir iş avukatı ile çalışmanız gerekecektir. Ayrıca vergi konularında da yapılacak işlemlerden dolayı, vergi konusunda uzman bir mali müşavir ile de anlaşmanız gerekmektedir.
Özetle;
- İş ve vergi hukuku konularında uzman bir avukat ile sözleşmeli olmanız gerekmektedir.
Kendinizi İşinizden Ayırın
Birçok girişimci, işletmesini tek sahibi olarak işletir. Ancak bu bazı sorunlar yaratabilir. Özellikle tazminat davalarında işletmeye ait mallara ve ekipmanlara el konma ya da icra işlemi sonrası satılma durumları olabilir.
İşletme sahibi olarak, kişisel mallarınızı güvenceye almalısınız. Yani kişisel mallarınızı (ev, araba, kişisel banka hesabı) işletmenin malı gibi göstermemeniz gerekir aksi takdirde bir dava sonrasında tüm mallarınız elinizden gidebilir.
Özetle;
Kişisel mallarınız ve varlıklarınızı, işletmenin mal ve varlıklarından ayırmanız gerekir.
Kendinizi ve İşyerinizi Sigorta Ettirin
İşletme sahipleri, faaliyetleri süresince, beklenmedik durumlar ya da kazalar nedeniyle, kişilerin can ve mal güvenliğine karşı, üçüncü kişilere karşı sorumludurlar. İşletme sahibi yaptıracağı sorumluluk sigortası ile bu gibi durumlarda kendilerini güvence altına almaktadır.
Yasal olarak zorunlu tutulmasa da, işletme sahibinin kendisini güvence altına alması için, bu sigortayı yaptırması önemlidir. Sorumluluk sigortası satın alındığında, bu sigorta yöneticilerin kişisel varlıklarını da şirketteki olumsuzluklara karşı korur.
Ayrıca iş sözleşmelerinde de kendinizi güvence altına almak zorundasınız. Müşteriniz ya da başka bir işletme ile anlaşma yapacaksanız, sözleşmenin bir avukat denetiminde olması ve sizi güvenceye alacak maddelerin de eklenmesi gerekir.
Özetle;
- Kendinizi ve işletmenizi sigorta ettirerek güvence altına alın.
Dosyalarınızı ve Dijital Varlıklarınızı Koruyun
Bilgisayarlar, hayatı pek çok konuda kolaylaştıran büyük bir etken ancak güvenli olmayabilir. Bilgisayar ortamına yüklenen önemli dosyaların yanlışlıkla silinmesi, sistemlere yapılan saldırılar ve kişisel- şirkete ait bilgilerin çalınması gibi pek çok durum yaşanabilir.
İşletmenizin bilgisayar sistemindeki anti virüs programlarının güncel ve etkin olması gerekir. Ayrıca bir de dijital varlıklarınızı korumanız için, bulunduğunuz ilin dışında başka bir yerde Felaket Kurtarma Merkezi kurulabilir. Bilgilerinizin tehlikeye düşmesi durumunda, bu merkez sizin hayat kurtarıcınızdır.
Deprem, sel, yangın gibi durumlarda bu merkezler devreye girer ve sizi hakkınızda yapılacak tüm olumsuzluklara karşı korur. Felaket Kurtarma merkezi sayesinde müşterilerinize ait bilgiler kaybolmaz ya da çalınamaz. Bu merkezler özel güvenlikli merkezlerdir.
Ayrıca başka bir bilgisayarda yedekleme yapmanız ve belgelerin birer kopyalarının, yazılı olarak basılması ve arşivlerde korunması da, sizi korumanın bir yoludur. Yanmaz bir kasa satın aldığınızda dosyalarınızı güvenle saklama olanağınız da bulunacaktır.
Konu hakkında daha detaylı bilgi için: Dijital Varlıkların Depreme Karşı Korunması adlı makaleyi okuyabilirsiniz.
Özetle;
- Bilgisayarınızda anti virüs programı olsun.
- Felaket Kurtarma merkezi oluşturun.
- Hayati önem taşıyan belgeleri yazılı ortamda ve güvenlikli bir kasada saklayın.
İşyeri Güvenliğini Sağlamak
Şu anda hemen her işletmede bir güvenlik kamerası veya alarm sistemi görüyoruz. Evet bu yöntem tüm dünyada ilk güvenlik sistemleri içerisinde yer alıyor.
Sağlamış olduğu yararlar saymakla bitmez. Oluşabilecek hırsızlığa, depo yönetimine, personel yönetimine, her türlü dalgınlık durumunda 2. bir gözünüz olarak hizmet vermektedir.
İşyerinde oluşabilecek bir saldırı, yaralanma vb. durumlarda bile sizin en büyük şahidiniz olarak birçok konuda destek olacaktır.
Özetle;
Gerçekten çok cüzi ücretler ödeyerek işyerinize tıpkı bir bekçi koymuş gibi 24 saat koruma altına alabilirsiniz.
Tavsiye Edilen İçerikler
