Yatırımcı Arıyorum

Konkordato Nedir, Neden Talep Edilir?

Konkordato Ne Demek?

İflas Anlaşması

İtalyanca concordato, Latince concordare Türkçe de konkordato. Uyuşmak, anlaşmak, duygu ve düşünce birliğine varmak anlamlarında olan bu kelimeler, iş dünyası içinde iflas anlaşmasını tanımlayan ticari bir terim olarak kullanılmaktadır. Bir şirketin işleri pek çok nedenden dolayı bozulabilir, şirket batık duruma gelebilir. Konkordato; işleri bozulup iflas etme aşamasına gelen birey ya da şirketlerin mali durumunu düzeltebilmesi için, borçlarının yeniden yapılandırılmasını hedefleyen mahkeme tasdikli bir anlaşmadır. Yapılan bu anlaşmada borçlu olan şirket, borçlarını yeni yapılandırmaya göre ödemeyi taahhüt ederken, alacaklılar belirlenen tenzilat veya vadede ödeme almaya razı olurlar.

Basitçe ifade etmek gerekirse; iflasın eşiğindeki borçlu ile alacaklılarının, birbirlerine taviz vererek yaptıkları anlaşma ve borç yapılandırılmasıdır. Yapısına bakıldığı zaman herhangi bir sebepten dolayı iflas etmenin eşiğine gelmiş, fakat borçlarını ödeme niyetinde olan borçluları koruma amacıyla düzenlenmiştir. Bir nevi borçlunun da alacaklının da devlet tarafından korumaya alınarak, iflastan dolayı zararının azaltılması hedeflenmiştir. Çünkü hukuki olarak borç vadesi geldiği halde ödeyemeden veya vade tarihi gelecek borçlarını ödeyemeyecek olan şirket veya kişiler için borçluların toparlanmak için kendine zaman yaratması, alacaklıların ise alacakları miktarlardaki tenzilat veya vade tarihini bilerek ona göre planlama yapmalarını sağlanmaktadır.

Konkordatoda çizilen yasal çerçeve ile belirlenmiş borç ehliyeti, borçlunundur ve konkordato dışında kalmış alacaklılar bir hak talep edemezler. Bunun yanında konkordato’nun mahkemece kabul edilebilmesi için yapılacak olan toplantıda, alacaklıların belirlenen çoğunluğa ulaşarak konkordatoyu kabul etmeleri gerekir. Eğer konkordatoya talep edilip gerçekleştiyse alacak miktarında faiz yürütülemez ve herhangi icra takibi yapılamaz.

Kimler Konkordato Talebinde Bulunabilir?

İflas etsin ya da etmesin ödeme vadesi gelip ödeyemeyen veya vadesi gelecek ödemeleri ödeyemeyecek kişi veya kuruluşlar konkordato talebinde bulunabilirler. Bunun yanında her alacaklı da borçlusu için konkordato talep edebilir. Talepte bulunacak kişi ya da şirket işlem yaptığı yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ve şirket bilançosu ile başvuruda bulunabilirken, merkezleri yurtdışında bulunan şirketler, Türkiye’de tayin ettikleri merkez şubenin olduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine müracaat edilebilir.

Müracaattan sonra konkordato talep eden bir firma için mahkeme tarafından bir bilirkişi belirlenir. Bilirkişi gerekli koşulları sağlayıp sağlamadığını kontrol ettikten sonra olumlu olması durumunda komiser heyeti atar. Ve alacaklılar bu komiser heyeti tarafından çıkarılan ilan ile davet edilerek konkordatodan haberdar edilirler. Bu davet, ilan tarihinden 15 gün içerisinde belirlenen alacaklılara posta ile yapılmakta ve bu postada ilanın bir nüshası da kendilerine iletilmektedir. Bu toplantıda davet gönderilen borçlu, alacaklılar ve komiser heyeti anlaşma yapmak üzere, hazır bulunurlar ve toplantı yaparlar. İflas Etmenin Belirtileri Nelerdir?

Konkordato Nasıl Onaylanır?

Konkordato Onay Şartları ve Süresi 

Konkordato başvurusunda bulunulduktan sonra mahkeme, borçlunun borçlarının yarısını ödemeye yetecek güce sahip olup olmadığını kontrolünü yapmaktadır. Bunun yanında borçlunun sunduğu ödeme çözümlerinde alacaklılara zarar verme gayesi olup olmadığı, niyetinde dürüst olup olmadığı kontrol edilirken, bilanço ile defterlerin eksiksiz olarak tutulup tutulmadığının kontrolü yapılmaktadır. Ayrıca şirket varlıklarının borçlarına olan oranının uygun olup olmadığı da değerlendirilmektedir. Bu değerlendirilme yapıldıktan sonra belirlenen komiserler tarafından toplanan alacaklıların çoğunluğu sağlandığı durumlarda gerekli tutanaklar tutularak, 7 gün içinde mahkemeye ibrazı edilir.

Bu çoğunluk şartlarına gelince, alacaklıların ve alacak tutarının yarısı veya alacaklıların dörtte üçü ve alacaklarının üçte ikisini geçen çoğunluk sağlanması halinde gerçekleşir. Mesela kaydedilen alacaklı sayısı 100 kişi, alacak miktarı 100.000,00 TL olsun. Kabul edilmesi için kişi sayısının 51, alacak miktarının 50.000,00 TL’yi geçmesi gerekir. Ya da kaydedilen alacaklı sayısının dörtte birini ve alacak miktarı üçte ikisini aşması durumunda kabul edilmesi için en az 26 kişi ve alacak miktarının 66.666,00 TL geçmesi gerekir. Bu çoğunluklar sağlandığında komiser tarafından tutulan konkordato tutanağı, red ve kabul oyları içerecek şekilde imza altına alınır ve toplantının bitiminden 7 gün içerinde mahkemeye sunulur. Toplantı sürecinde ayrıca borçlu olan kişide, sorulara yanıt vermek üzere toplantıda bulunması istenir.

Sağlanan bu çoğunluk ile onaylanan ve tutanağı tutulan konkordato projesi, mahkeme tarafından kabul ediliyorsa öncelikle 3 ay geçici zaman alınır. Bu geçici mühlet şayet gerekli görüldüğü takdirde 2 ay daha ilave yapılarak 5 aya kadar uzatılması mümkündür. Bu süreçte komiser gerekli incelemeleri yaptıktan sonra mahkemeye sunacak ve uygun görüldüğü takdirde konkordato kabul edilecektir. Kabul edilmesinden sonra bir yıllık süre verilir, bu süre yine gerekli görüldüğü takdirde 6 ay daha uzatılabilir. Tüm süreler dolduktan sonra son olarak bir ilave gerekiyorsa bu süre 23 aya kadar çıkarılabilir. Bunun yanında bu konu hakkında araştırıma yaparken, 2 yıl 5 ay gibi konkordato süresi olabileceği yönünde bilgilerde bulunduğunu belirtmek gerekir.

YouTube video player

Konkordato Sürecine Dair Merak Edilenler

Konkordato konusunda merak edilen konulardan biri de bu süredeki işleyiş ve haklar ile ilgili olan konulardır. Konkordato komiserleri, borçlu ve alacaklılar anlaşma yapmak üzere toplandıklarında, alacaklılarla tenzilat miktarları konusunda bir uzlaşmaya varılır. Tenzilat oranının üst limiti alacak miktarının %50’si olarak bilinmektedir ve yapılan anlaşmalar genellikle %30 oranında tenzilat ile sonuçlandığı yönündedir. Konkordato süresi ilan edildikten sonra borçlu şirketin hiçbir şekilde mal varlıklarını satamaz, taşıyamaz, mülkiyet hakkını sınırlayıcı haklar oluşturamaz, bağışlayamaz ve rehin edemez.

Bu süreçte imtiyazlı ödemeler olan işçilik, nafaka ve 6183 sayılı kanun kapsamındaki kamu alacaklarında konkordato bağlayıcı değildir. Fakat ertelenmesi durumunda konkordato ilan eden firma ödeme güçlüğü yaşarsa işçilik ücretleri, Ücret Garanti Fonu tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca bu süreçten önce başlayan icra takipleri durdurularak, haciz kararı ve ihtiyati tedbir uygulanamaz. Fakat konkordato mühleti alındığı halde konulmuş hacizler varsa kalkmayacaktır, fakat ilan edilmesi ve geçici mühleti kaldırılması halinde daha sonra düşmektedirler.

Konkordato Talep Etmenin Maliyeti

Son dönemlerde sıkça tartışılan konulardan biri de konkordato ilan etmenin masraflarının ne olduğudur. Özellikle bireysel konkordato ilan etmenin, masraflar yanında akıl karı olup olmadığı da değerlendirilerek konuya farklı bir bakış açısı kazandırılmaktadır. Konkordato komiserlerinin alacağı maaş mahkemeler tarafından belirlenmektedir ve bu maaş şirketin çapına göre değişiklik göstermektedir. Miktar 20 bin TL ile 100 bin TL arasında değişiklik göstermekte ve 3 kişi görevlendirilmektedir. Komiser maaşları, taahhütlü tebligat tutarı, iflas gideri, kurum ve kuruluşlara bildiriler, bilirkişi masrafları, sicil gazetesi ilanı bedeli, iflas bedeli ve diğer masraflar toplandığında konkordato masrafları 120-150 bin TL arasında değişmektedir. Bunun yanında bireysel konkordato ilan etmen maliyeti de yaklaşık olarak 35 bin TL civarında gösterilmektedir.

Fiyatların bu kadar yüksek olmasının nedeni olarak, kanun koyucuların bu kararı vermeyi zorlaştırdığı varsayılmaktadır. Bununla birlikte bireysel olarak 10 bin TL borcu olan birinin 35 bin TL konkordato masrafı ödeyeceği düşünüldüğünde, bu bireysel yaklaşımlar için mantıklı biz çözüm yolu olarak görünmemektedir. Konkordato gider avansları tarifesinin yüksek olması ve müracaat sırasında avans alınması ve sonrasında peşin olarak istenmesi, konkordato talebini yapmayı düşünenler açısından karar almayı zorlaştırmaktadır.

Konkordato talebi kabul edilen şirket, bu süreci iyi bir şekilde değerlendirebilirse toparlanarak yeniden iş hayatına devam etmesi için bir fırsat olabilir. Fakat bu durum kötü niyetli olarak kullanılmaya kalkışılırsa, şirket adeta kendi ipini kendisi çekmiş gibi görülebilir. Çünkü itibarını tamamen kaybedeceği için bir daha ticaret sahnesinde yer alması zor hatta imkânsız hale gelir. Hatta girişimcinin kendisi değil aile fertleri içinde itibar kaybına neden olacak bir koşul oluşturulmuş olur. İflas Ettikten Sonra Yeniden İş Kurmak Doğru mudur?

Konkordatonun temel amacının, alacaklı rızasını da alarak borçlu firmanın ayakta kalmasını sağlamak olduğu düşünülürse, firmaların kendilerini toparlamaları için bu bir fırsat olabilir. Yeter ki niyet halis olsun, akıbet de iyi olacaktır.

Not: yazı içerisinde belirtilen bazı bilgiler, günümüz şartlarına göre değişkenlik gösterebilir.


bayilik veren firmalar

kobi vadisi

Yorumunuz