Girişimci İçin Ölüm Vadisi Ne Anlama Gelir?
İçindekiler
Ölüm vadisi adı geçince akla; Güney Kaliforniya’da bulunan bir çöl vadisi gelse de, bunun bir de girişimcilik açısından bir tanımlaması mevcuttur.
Girişimcilikte ölüm vadisi terimi; yeni ürün ve hizmetlerin, gerçek müşterilerden gelir getirmeden evvel, bir girişimin ilk aşamalarındaki negatif nakit akışını karşılamanın zorluğuna atıfta bulunan, girişimcilik / start-up dünyasında oldukça fazla kullanılan yaygın bir terimdir.
Gerçek olan şu ki; yeni girişimlerin %90 gibi büyük bir kısmı, ilk 3 yıl içinde başarısız olmaktadır. Sorun ise; profesyonel yatırımcılar (Melekler ve Risk Sermayesi) daha riskli araştırma ve geliştirme çabaları yerine, ölçeklendirmeye hazır yatırım yapmadan önce, kanıtlanmış bir iş modeli istemektedir.
Girişimciler Ölüm Vadisinde Nasıl Hayatta Kalırlar?
Girişiminizin ilk 3 yılında başarısız olmak yani başka deyişle Ölüm Vadisine düşmek istemiyorsanız, girişiminizi güvenceye almanız gerekir.
Bunun için neler yapabilirsiniz?
Yeni girişimcilere tavsiyemiz, çevrimiçi web siteleri ve akıllı telefon uygulamaları gibi yüksek geliştirme maliyetleri olmayan bir alan seçmek olmalıdır. Yeni bilgisayar çipleri ve yeni ilaçlar dünyasını, büyük şirketlere ve cüzdanı dolu kişilere bırakın. Başlamadan evvel bazı kaynaklarınızı biriktirin. Öncelikle işinizi planlama riskinizi azaltır. Bu, gelir aşamasına ulaşmak için gereken parayı tahmin etmeyi ve maliyetleri karşılamak için para tasarrufu yapmayı içerir. Kendi kendini finanse edebilmek, yeni başlayanlar için hala en yaygın ve güvenli yaklaşımdır.
Girişim projesini güvence altına almak için neler yapılabilir?
- Gelir akmaya başlayana kadar günlük işlerinizi sürdürün. Ortak bir alternatif, ilk zamanlarda gece ve hafta sonları çalışmak, başka bir iş aracılığıyla Ölüm Vadisinde hayatta kalmak veya çalışan bir eşin desteğidir. Tabii ki hepimiz bu yaklaşımın daha uzun süreceğini ve etkili bir şekilde yönetilmezse, her iki rolü de tehlikeye atacağını biliyoruz. Beklentilerinizi buna göre belirleyin.
- Ailenizden veya arkadaşlarınızdan para isteyin. Arkadaşlar ve aile, girişimlerde erken aşamalarda en yaygın fon kaynaklarıdır. Gerekli bir atılımdır. Ayrıca diğer fon kaynaklarını kullanın. Melek yatırımcıların olduğu gruplar en iyi alternatiftir ve emin olmanız gereken buralara başvurduğunuzda, işinizle ilgilenen birden fazla yatırımcı bulacağınızdır.
- İş girişiminiz için yapılan yarışmalara ve hibe desteklerine başvurun. Hükümet, alternatif enerji, pandemi nedeniyle sağlık sektörü ve teknolojiler üzerinde araştırma ve geliştirmeye teşvik girişimleri nedeniyle, bir kaynak olarak bu günlerde büyük bir odak noktası. Devletin ve özel kurum ve kuruluşların, hibe ya da geri ödemeli kredi sistemlerinden yararlanmanız da bir alternatiftir.
- Bir kredi veya kredi limiti alın. Bu, yalnızca kişisel varlıklarınız veya kredi ya da kredi kartını desteklemek için, teminat olarak taahhüt etmek istediğiniz bir eviniz varsa uygun bir alternatiftir. Genel olarak bankalar, gelecekteki iş potansiyeliniz ne olursa olsun, nakit akışınız pozitif olan kadar size kredi vermeyecektir.
- Bir girişimcilik inkübatörüne (kuluçka merkezi) katılın. girişimcilik inkübatörü, genç şirketleri beslemek için, eşitlik kaynakları sağlayan, en savunmasız oldukları başlangıç döneminde hayatta kalmalarına ve büyümelerine yardımcı olan bir şirket, üniversite ya da başka bir kuruluştur. Bu kaynaklar genellikle nakit yatırımı, ofis alanını ve danışmanlığı içerir. İş İnkübatörü Nedir?
- Hizmet almak için hizmetlerinizi takas edin. Takas teknik olarak, para yerine bir mal ya da hizmet alışverişi anlamına gelmektedir. Bir örnek; mülk sahibi için, mülk yöneticisi olmayı kabul ederek, serbest ofis alanını elde edebilirisiniz. Hizmetlerinizi, hukuk müşaviri, muhasebeci hatta satış görevlisi olarak bile takas edebilirsiniz.
- Distribütör ya da ortak girişim edinin. İlişkili ya da stratejik olarak ilgilenen bir şirket, ürününüzün değerini kendileri için tamamlayıcı olarak görebilir ve daha sonra gelir akışınızı geliştirdiğinizde, geri ödenebilecek olan fonlamayı, çok erken ilerletmeye istekli olabilir. Ürününüzü ya da fikri mülkiyetinizi de lisanslamayı unutmayın.
- Büyük bir müşteriyi taahhüt edin. Ürününüzü ilk aldığında çok fayda sağlayacak bir müşteri bulun ve geçmişteki deneyimlerinize dayanarak bu müşteri size, geliştirme maliyetini artırmaya istekli olsun. Müşteriye avantajı ise, gereksinimlerini karşıladığından emin olmak için yeterli kontrole sahip olması ve özel destek almasıdır.
Girişimciler için aslında iyi haber şu ki; yeni girişimlerin maliyetleri tüm zamanların en düşük seviyesinde. Bundan 20 yıl evvel, bir e-ticaret sitesini kurmak için büyük paralar harcanırken, günümüzde 1.000 TL’ye bile bir e-ticaret sitesi kurabilmektesiniz. Bir zamanlar 10 kişilik ekip gerektiren yazılım uygulamaları, artık birkaç ay içinde, iki kişi tarafından Yalın Geliştirme Metodolojisi ile yapılabilmektedir.
Kötü haber şu ki; ölüm vadisinin gerçek gelirden önceki derinliği, yüksek pazarlama, üretim ve satış maliyetleri göz önüne alındığında, melek yatırımcılarına veya girişimine cazip olmaya başlamadan önce, milyon liralara kadar artabilir.
Gerçekte ölüm vadisi, her girişimcinin bağlılığını, kararlılığını ve problem çözme yeteneğini test eder. Yani hiçlikten, muazzam bir değer yaratma zamanıdır. Gerçek girişimcileri, özlerden ayıran şey budur. Ancak, birçok yönden bir girişim dönemi, bir girişimci olarak sahip olacağınız en tatmin edici zamandır.
Girişimcilikte Ölüm Vadisi Eğrisi Nedir?
Ölüm Vadisi Eğrisi terimi, faaliyete geçen ancak henüz gelir getirmeyen girişimin ömrünü tanımlamaktadır. Girişim kapitalistleri arasında yaygın olarak kullanılır. Bir grafik üzerine çizildiğinde, girişim şirketinin nakit akışı yanması şeklinden türetilir. Bu dönemde şirket, hissedarları tarafından sağlanan ilk öz kaynakları tüketmektedir.
Ölüm vadisi eğrisi, bir girişim şirketinin kritik başlangıç aşamasını tanımlamak için kullanılır. Bu dönemde start-up şirketleri, ilk yatırım sermayelerine dayanarak mevcut bir gelir olmadan faaliyet göstermektedir. Ölüm vadisi eğrisinden kurtulmak, ilk yatırım sermayesi tükenmeden önce, kendi kendine sürdürülebilir olmak için, yeterli gelir üretmeye başlamak anlamına gelir. start-up şirketleri için önemli bir kilometre taşıdır.
Ölüm Vadisi Eğrisini Anlamak
Bir girişim şirketinin ölüm vadisi eğrisi, ilk sermaye katkısını aldığı andan, en sonunda gelir üretmeye başlayana kadar geçen süredir. Bu süre zarfında, firmaların iş modelleri henüz kanıtlanmadığından, ek finansman sağlamaları zor olabilir. Adından da anlaşılacağı üzere, ölüm vadisi eğrisi, yükselen başarısızlık riski altında olan start-up şirketleri için zorlu bir dönemdir.
Genel anlamda, ölüm vadisi eğrisi ne kadar uzun olursa, şirketin erken başarısız olması da o kadar olasıdır. Bu nedenle ölüm vadisi eğrisinden kurtulmak, bir start-up şirketinin hayatında önemli bir kilometre taşını işaret ederek, yatırımcılara başlangıç aşamasında hayatta kaldığını ve olgunluğa ulaşma şansının daha yüksek olduğunu işaret etmektedir. En Az Sermaye ile Startup Kurmak
Ölüm vadisi eğrisinin start-up şirketleri için bu kadar zor olmasının nedeni, yeni bir ürün veya hizmetin gelir üretmeye başlayabilmesi için çok sayıda masrafın karşılanması gerektiğidir. Bunlar, ofis alanı kiralamak ve çalışanlara ödeme yapmak gibi öngörülebilir maliyetleri ve ayrıca pazarlama, araştırma ve geliştirme giderleri gibi tahmin edilmesi daha zor olan diğer maliyetleri içerir.
Ölüm vadisi eğrisinin şekli; iş planı, endüstri alanı ve başlangıçta yatırılan tohum sermayesi gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Ancak her durumda, bir girişim bu zor aşama için kurnazca bütçelenmediği ve masraflarını dikkatle izlemeye hazırlanmadığı sürece, likidite sorunlarıyla mücadele edecektir. Ölüm vadisi eğrisi, ne kadar uzun devam ederse, bir şirketin büyüme girişimlerine yatırım yapması ve işini ölçeklendirmeye başlaması o kadar zor olabilir.
Tavsiye Edilen İçerikler
