Yatırımcı Arıyorum

Düşük Sermaye ile İş Kurma

Düşük Sermayeyle İş Nasıl Kurulur?

Herkes kendi işini kurmak ister istemesine de, konu sermaye olunca bütün hayallerini ve girişimci tutkusunu sümen altı yapar, bekletir. Ta ki, iş kurmak için gerekli olduğunu düşündüğü sermayeye ulaşan kadar. Aslında çok az sermaye ile ya da sıfır sermaye ile iş kurmak da mümkündür. Ve günümüz şartları buna daha fazla imkân tanımakla birlikte bu süreçleri ayrıca kolaylaştırmaktadır. Bunun yanında bunu başaran birçok girişimci olduğunu bilinmesi ilham kaynağı olacaktır.

Öncelikle bilinmesi gerekir ki, sermayesi sınırlı olan bir işe başlamak için girişimci zihniyetinde bir değişim yapmak gerekir. Bu değişimi yapabilmek için öncelikle iş kurarken geleneksel olarak atılan adımları bilmek gerekir ki, farkı gözlemleyebilsin.

Şimdi kısaca geleneksel olarak iş kurma adımlarına bir göz atalım:

İş Kurma Adımları (Geleneksel)

Bir girişimci geleneksel olarak “Pazarda nerede bir boşluk var ve bu boşluğu nasıl doldurabilirim?” sorusuyla girişim adım atar. Pazarda bir boşluk doldurulmamışsa, bir müşteri ihtiyacı söz konusuysa henüz piyasaya sürülmemiş yeni bir ürünle pazara girilir. Sonra, bu boşluğu dolduracak bir girişim yaratmak için bir hedef belirlenir. Ve hedefi gerçeğe dönüştürmek için gerekli kaynaklar belirlenerek bu kaynakları araştırması yapılır.

Bu plan çıkarıldıktan sonra yatırım getirisi vaadiyle potansiyel finansörlerin araştırması yapılır. Eğer finansörler iş fikrini beğendiyse, işi başlatmak için gerekli sermaye sağlanır ve iş başlar. Eğer sermeye sağlanamazsa köşede sıkışılıp kalınır, iş fikri sermaye temin edilene kadar beklemeye alınır. İş Kurmanın Temel Adımları

Bunun yanında düşük sermaye ile yapılacak bir girişimde alternatif bir girişimci zihniyeti gerekir. “Pazarda nerede bir boşluk var ve bunu nasıl doldurabilirim?” Sorusuyla başlamak yerine. “Neyim var ve kimi tanıyorum?” diye sorularak başlanmalıdır. Kişinin kullanabileceği kaynakları ve ilişkileri dikkatlice incelenerek piyasanın ihtiyaç duyduğu veya istediği bir teklif oluşturmak için bunları hızlı ve etkili bir şekilde nasıl çalıştırabileceği düşünülmelidir.

Piyasanın farklı tekliflere nasıl tepki verdiğini test etmek ve zaman içinde başkaları için gerçekten değerli bir teklif oluşturmak için farklı kaynak kombinasyonlarını kullanmakta daha etkili bir yaklaşım olabilir.Bu yaklaşımla, bir girişimcinin amacına yönelik kaynaklar, bağlantılardaki kombinasyonlar ve olasılıkları zamanla ortaya çıkar.

Not: yeni bir iş kurmaya karar verdiyseniz, Kobi Vadisi editörleri tarafından hazırlanan iş kurma rehberi içeriğini incelemenizi öneriyoruz.

Düşük Sermayeli Girişimci

Alternatif Girişimci Zihniyetinin Geliştirilmesi

Alternatif girişimci zihniyetine sahip olan girişimciler ellerindeki düşük sermaye ile bir işi, etkin bir şekilde başlatma şansı sağlayacak bazı ilke ve yönergeleri takip etmelilerdir.

Bu ilke ve yönergeleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Sahip olunanlar ile başlamak

Yeni bir iş kurmak için araştırma yaparken, sahip olunan değer ve varlıklara düşünmek gerekir.

Mesela şunlar düşünülebilir:

  • Beceriler – Ne yapabilirsiniz?
  • Deneyim – Geçmişte ne yaptınız?
  • Bilgi – Ne biliyorsunuz?
  • Somut kaynaklar – Neye sahipsiniz ve neye erişebiliyorsunuz?

Bu sorulara verilen yanıtları dikkatlice düşünmek ve derinlemesine irdelemek gerekir. Ve bu süreçte, bu sorulara verilen yanıtlar düzgün bir şekilde kayıt edilmelidir. Çünkü bu yazılı olan cevaplar; yeni bir iş kurmada ilginç, yeni ve değerli iş fikirleri yaratmak için birleştirilebilecek bir kaynak niteliğinde olacaktır.

Tanıdıklarını dikkate almak

Kişinin gerçek gücünü görmesi için sahip oldukları varlıklar ile tanıdığı kişileri bir bileşen haline getirmesi gerekir. Başkalarıyla olan ilişkilerini değerlendirmeli, tanıdıkları ile olan bağlarını daha etkili bir şekilde nasıl kullanabileceğini irdelemelidir. Çevresinde fikrine yatırım sağlayacak kişi veya potansiyel iş ortağı olabilecekleri tayin etmelidir.

Kaybedilmesi göze alınan varlıklarla yatırım yapmak

Yatırım yapan kişiler “Bu miktara yatırım yapıyorum ve %30 getiri bekliyorum”, “bu kadar kaybetmeyi göze alabiliyorum” Gibi hesaplamalar yaparlar. Girişimci yapacağı yatırımda yalnızca kaybetmeyi göze alabildiği varlıkları kullandıysa bu durum işyerinde esnekliği korur ve yönetimdeki stresi en aza indirir. Sadece belirli bir geri dönüş alabileceği düşündüğünde, yatırım yapmaya hazırsa, asla beklemeyip girişimini başlatmalıdır. Belki de bu düşük sermaye, sıçraması için adeta bir şans olabilir.

Buna bir örnek vermek gerekişe; tasarruflarının küçük bir kısmını yatırım yapan ve geri dönüş için 2 yıl hedef koyan biri,şu anda daha fazla ödeyip ödemeyeceğine bakmaksızın kazandığından memnun kalır. Ve kazandığını elde etmek için yatırım yaptığı zaman ve paranın bu yatırıma değer olduğunu düşünür. Bu düşünce tarzı alternatif girişimci zihniyetinin bir eseridir.

Deneme ve uyarlama yapmak

Bu düşünce yapısı ile esneklik ve uyarlanabilirlik rekabetçi bir avantajdır. Tek bir hedefe veya sonuca fazla sabitlenmeden, ortamdaki değişikliklere tepki vererek başarılı olabilirler. Mevcut firmaların yeni firmalara göre adapte olmaları genellikle daha uzun sürer, çünkü işlerin aynı kalması için sebepler çoktur, aynı zamanda statükoyu güçlendiren rutin ve uygulamalar oluşturmuşlardır. Yeni firmalar ise işlerin her zaman yapılış şekline bağlı kalmazlar. Bu nedenle girişimciler bu tür gelişmelerden faydalanmak için işlerini yeniden düzenleyerek tüketici tercihlerindeki değişimlerden, teknolojideki değişimlerden veya mevzuatın değiştirilmesinden yararlanabilirler.

Düşük Sermaye Yaklaşımının Dezavantajları

Düşük sermaye ile iş kurmayı düşünen girişimcilerin “neyim var ve kimi tanıyorum?” Diye sorarak başladığı iş girişiminin birçok faydası olmasına rağmen bu yaklaşımın olumsuz sonuçları da vardır. En büyük dezavantaj, işletme ve sahibinin işin ayrılmaz bir parçası olduğudur. Bu koşullar altında, işletmenin ölçeklendirilmesi zorlaşır, çünkü sahibinin hizmetlerini satmaya devam etmesi için zamanının büyük kısmını işte geçirmesi gerekir.

Bu durum da işletmeyi satmak da zorlaşır, çünkü sahibi olmadan iş çok az değerlidir ve sahibinin aşırı çalışması şarttır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için, girişimciler yaptıklarını kayıt altına alarak kodlamaya ve yerlerine personel yetiştirmeye yönelmelilerdir. Ayrıca, işlerinde mümkün olduğunca sistematize etmeyi amaçlamalı aksi takdirde yapabileceklerini yapmak için sistemler ve süreçler işlemeyebilir.

Düşük sermaye ile iş kurmanın diğer bir dezavantajı da, girişimcilerin sınırlı sermayeye sahip olduklarında dolayıbelirli kategorileri seçmek zorunda kalmalarıdır. Genellikle şu kategorilerden birinde girişim yaparlar: Hizmet, etkinlikler, performans, aracılık veya eğitim. Fakat girişimcinin erişebileceği kaynak ve değerlerle neler yapabileceğinize odaklanmasıyla güçlenebilir ve pek çok kişinin hayal bile edemeyecekleri şekilde iş kurabilirler. Sermaye Yapısı Nedir?

Düşük Sermaye İle Başlatılabilecek İşletme Türleri

  • Hizmet işletmeleri: Bu işletme türü işi başlatan kişinin beceri ve zamanına bağlıdır. Böyle bir kişi, yeteneklerini ön plana çıkartarak, nispeten daha düşük sermaye ile başkalarına hizmet sunabilir. Bir hizmet işine başlamak için sadece ticaret araçlarına ihtiyaç vardır.
  • Etkinlik işletmeleri: Etkinlik tabanlı işletmeler biraz daha karmaşıktır, ancak yine de sınırlı sermaye ile başlatılabilirler ve etkinlik tabanlı işletmeler arasında spor etkinlikleri, sergiler ve konserler düzenleyen girişimler yer alır. Bu tür işletmelerin avantajı, etkili pazarlama ile büyük maliyetlere girmeden önce biletleri satabilmek ve girişimi ayakta tutmak için gereken sermaye miktarını sınırlandırabilmektir.
  • Performansa dayalı işletmeler: Performansa dayalı işletmeler, girişimcinin yaratıcı becerisine ve bu becerileri daha geniş bir kitleye pazarlayabilme yeteneğine bağlıdır. Müzisyenler, komedyenler, motivasyonel konuşmacılar ve şarkıcılar performansa dayalı işler yaratma potansiyeline sahiptir.
  • Aracı işletmeler: Az sermayesi olan kişiler için en popüler girişim türleri arasındadır. Alıcı ve satıcıları bir araya getirir. Örnekler arasında Gayrimenkul (örn. Emlak acenteleri), ağırlama (örn. Web sitesi portalları pazarlama), işe alım (örn. İşe alım acenteleri) ve spor (örneğin, sporcuları ve sponsorları bir araya getiren spor acenteleri), konuşmacılara ve performans sanatçılarına kadar birçok sektörde aracı işletmelere rastlamak mümkündür. Aracılık işlerinde etkili olmanın anahtarı, denklemin her iki tarafında (alıcılara ve satıcılara) temas kurmak ve ilişkileri ve etkili pazarlamayı teşvik etmektir.
  • Eğitim işletmeleri: Düşük sermayeli veya sıfır sermayeli girişimcilerin için başka bir fırsat alanı da eğitimdir. Başkalarının öğrenmek istediği beceri ve öngörüleri olan ve başkalarının gelişmesine yardımcı olma tutkusu sahip olan herkes eğitim ile ilgili bir iş girişiminde bulunabilir. Emekli bir öğretmenin okula giden öğrencilere ek dersler vermesi, bir işletmecinin koçluk yapması veya bir fotoğrafçıdan alınan fotoğrafçılık dersleri gibi eğitim alanında pek çok örnek göstermek mümkündür.

Düşük sermaye ile yapılabilecekler elbette bu beş alanla sınırlı değildir. Teknolojide süregelen gelişmelerle birlikte, yazılım ve web hizmetleri alanında (örneğin, iPhone uygulamaları oluşturmak) ve medya alanında (örneğin, web sitesi ve blog oluşturma araçlarıyla) ortaya çıkan pek çok yeni fırsat vardır. Mesela bir medya şirketinin temelleri atılabilir.

Özetlemek gerekirse; düşük sermaye ile sürdürülebilir ve kârlı yeni bir iş yapabilmenin anahtarı; şu anda sahip olunan kaynaklar, kullanabilecek beceriler ve elinin altındaki bağlantılardır. Ve bunlar bir bileşen haline getirilirse düşük sermaye ile değil sıfır sermaye ile bile girişimde bulunmak mümkündür.


bayilik veren firmalar

kobi vadisi

Yorumunuz